Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde pollyanna isminde upuzun sarı saçları olan ve daima etrafına neşe saçan güzel bir kız çocuğu vardı.
Bu kız babasından öğrendikleriyle olaylara her zaman pozitif yaklaşırdı. Babasıyla birlikte sürekli oynadıkları mutluluk oyunu ise onun en çok sevdiği oyundu.
Günlerden bir gün pollyanna’nın anne ve babasının iş için başka bir ülkeye gitmeleri gerekliydi. O yüzden onu bir süreliğine teyzesinin yanına göndermeye karar verdiler.
Teyzesi olan bayan Polly, oldukça zengin, ama ne var ki kimseyi sevmediği gibi oldukça huysuz bir kadındı. Doğru düzgün hiçbir şeyi beğenmez, hiç mutlu olmazdı.
Bayan Polly, yardımcısı nancy’e Pollyanna için tavan arasındaki küçük odayı hazırlatmasını istemişti. Evde o kadar boş ve güzel oda varken kışın soğuk, yazın ise sıcak olan o küçük odayı Pollyannaya layık görmesi bayan nancyi şaşkınlık içinde bırakmıştı. Sonuçta gelen yeğeniydi.
Ertesi sabah bayan polly, polyannayı tren garından almaları için bahçıvan ile beraber bayan nancyi tren garına gönderdi.
O tatlı kızı gören bahçıvan ve bayan nancy onu çok sevmişlerdi. Onu alıp, hemen eve götürdüler. Teyzesini gören Pollyanna hemen teyzesine sarıldı. Ama teyzesi çok soğuk bir kadın olduğundan aynı sıcaklığı ona göstermedi. Bu durum polyanna’nın neşesini yine de kaçırmadı.
Günler bu şekilde geçip giderken teyzesinin katı tutumları karşısında Polyanna’nın neşesini kaybetmemesi bayan nancy’i oldukça şaşırtmıştı.
Bir sabah Bayan Nancy: “Güzel kızım hep mutlu ve neşeli olmanın sırrı ne?” diye sordu.
Pollyanna: “Mutluluk oyunu. Bu oyunu da bana babam öğretmişti. Birkaç yıl önce yardımsever bir yaşlı nine, hediye olarak evimize koltuk değnekleri göndermişti. Onun sebebini sorduğumuzda ise bize o değneklere bakıp, bakıp sakat olmadığınız için sevinmemizi, söyledi.” diye cevap verdi.
Biraz duraksadıktan sonra gülümseyerek sözlerine devam etti. “ İşte o günden sonra babamla birlikte, en zor durumda dahi mutlaka iyi bir şeyler bulup, mutlu olabiliyoruz.” Dedi.
Bayan Nancy daha da şaşırmış ve küçük kızdan adeta mutluluğun dersini almıştı.
İşte günler bu şekilde geçip gidiyordu. Köşkte de hayat yavaş yavaş düzene girmeye başlamıştı. Pollyanna her sabah öğlene kadar teyzesi ile ders çalışıyor, öğleden sonra akşama kadarda ya oyunlar oynuyor, ya da alışveriş için dışarı çıkıyordu.
Yine bir gün markete gitmek için evden çıkmıştı. Bu sefer siyah giyinimli esrarengiz bir adamla karşılaştı. Bu esrarengiz beyefendiyi tanımaya çalışsa da o adam pek karşılık vermedi.
Başka bir gün Pollyanna o esrarengiz adamla tekrar karşılaştı. Yine onunla konuşmaya çalıştı. Adam yine karşılık vermemişti ama, o tatlı kızın sevecen davranışları o adamı da etkilemişti.
O günden sonra esrarengiz adam artık polyannayı gördüğü vakit onunla sohbet ediyordu. Bu durum bayan Nancyi hayretler içerisinde bırakmıştı. Çünkü o adam Bay Pedaltındı, çok zengin biri olmasına rağmen koskoca evde tek başına yaşar ve hiç kimseyle konuşmazdı.
Bir gün Pollyanna, kucağına almış olduğu sıska bir köpekle eve girdi. Bayan Polly onu görsede, hiç ses çıkarmadı. Ertesi gün ise kucağına almış olduğu sahipsiz bir kediyi eve getirdi. Bayan polly onuda görmüş ama yine ses çıkarmamıştı.
Bir sonraki gün bu sefer küçük bir erkek çocuğunu eve getirince, öfkelenen bayan Polly “ Yeter Polyanna şimdiye kadar yaptığın saçmalıkların en büyüğü bu oldu. Sokakta bularak getirdiğin sıska köpek ve uyuz kedi yetmiyormuş gibi birde üstü başı kir içinde olan ve ne olduğu belli olmayan dilenci bir çocuğu eve getirmeye başladın.
Erkek çocuk bu sözleri işitince Bayan Polly’in karşısına geçerek ona, “Ben dilenci değilim efendim, sırf Polyanna’yı kırmak istemediğimden buraya geldim.” Diyerek hemen evden ayrıldı.
Pollyanna teyzesinin önyargılı davranarak Tomy ismindeki çocuğa söyledikleri onu çok üzmüş. Ama zamanla onun da kalbinin yumuşayacağını düşünüyormuş.
Okullar açılınca okula başlayan Polyanna, tanıştığı kişileri sık sık ziyaret etmekten de geri kalmıyordu.
Bir gün bay Pedaltın, köpeği ile gezerken ayağı taşa takılıp düşmüş, etrafında kendisine yardım edecek kimseyi bulamamıştı.
Okul dönüşü şans eseri onu bulan Pollyanna hemen doktor çağırmıştı. Bu olaydan sonra bay Pedaltın, “Pollyanna aslında sürekli benim yanımda kalsan, annen, baban gelene kadar beraber güzel vakit geçiririz. Hem ben de yalnız kalmam. Birde mutluluk oyununu birlikte oynarız.” demiş
Polyanna ise artık kendisiyle sadece sevdiği için ilgilenen teyzesinin yanından ayrılmak istemiyordu. Ancak bu durumu bay Pedaltın’a nasıl diyeceğini bilemiyordu. En sonunda aklına bir fikir geldi.
Sokakta karşılaşıp teyzesinin evine götürdüğü ve teyzesinin istemediği tomy’i bay Pedaltın’ın yanına almasını isteyecekti.
“Efendim Tomy isminde çok efendi ve sevecen bir arkadaşım var üstelik kimseside yok, benim yerime o sizinle kalsa olur mu?”
Bay Pedaltın “Öyleyse haftaya ikinizi de bekliyorum. “demiş.
İki gün sonra beklenmedik bir şey olmuştu. Polyanna okuldan eve giderken kontrolünü kaybeden bir otomobil ona çarpmıştı.
Hayati tehlikesi olmayan Polyanna’nın uzun bir süre yatması gerekecekti. Bir gün sonra kendisine gelen şirin kız etrafına yine neşe saçıyordu.
Hele hele teyzesinin sevgiyle ona canım demesi, onun mutluluğunu dahada artırmıştı.
Bay Pedaltın ise polyanna’yı ziyaret ettikten sonra teyzesiyle oturup konuşmaya başlamıştı.
Bayan Polly’e, pollyannaya yaptığı teklifi ve onun teyzesi için kendisini reddettiğini de anlattı.
Bu durumu öğrenen Bayan Polly, yiğenini daha çok sevmişti. Öyle ki artık Polyanna onlarla oynasın diye kedi, köpek ve arkadaşlarının yukarı kata çıkartılmasına izin veriyor. Onu mutlu etmek için ne gerekiyorsa onu yapıyordu.
Bay Pedaltın ise sırf Pollyannayı sevindirmek için tomy’i evlat edinmişti.
Her gün şehirde yaşayanlar, nasıl mutlu olduklarını polyannaya iletmesi için teyzesini ziyaret ediyorlardı.
Neredeyse tüm şehir Polyannanın öğrenmiş olduğu mutluluk oyununu duymuş ve uygulamaya başlamıştı.
Pollyanna kendisini ziyaret edenlerin sayesinde hızla iyileşiyordu. Çok geçmeden iyileşerek ayağa kalkmıştı.
Atık tüm şehir mutluluğun sırrı olan mutluluk oyununu öğrenmiş ve bu sayede herkes çok mutluydu.
Hep beraber bir ömür mutluluğu yaşamışlar.
Bu güzel pollyanna hikayesi de burada son buldu. Eğlenceli vakit geçirmek için sende polyanna oku …