Eski zamanlarda Londra’da yaşayan Darling ailesi varmış. Darling ailesinin çocukları arasında Michael, John ve Wendy varmış. Wendy ailenin en büyük kızlarıymış. Wendy kardeşlerine çok düşkün ve sevgi dolu bir kızmış. Kardeşlerine yalnız kaldıkları zaman gözü gibi bakar ve korurmuş. Çocukların bakımı için bir dadıları varmış. Bu dadı oldukça büyük olan Newfoundland’a özgü bir köpekmiş. Bu büyük fakat bir o kadar muhteşem dadı olan köpeğin adı Nana imiş.
Günlerden bir gün Darling ailesinin ebeveynleri partiye gitmek için hazırlıklara başlamışlar. Çocuklara seslenerek çıkacaklarını söylemişlerdir. Yukarıdan aşağı inen John, Michael ve Wendy annelerine sarılarak yolcu etmiş. Bir zaman sonra çocukların uykusu gelmiş ve odalarında mışıl mışıl uykuya dalmışlar. Tam o sırada çatıdan muhteşem bir ışık düşüvermiş.
Işıkla birlikte Peter Pan ve Tinkerbell pencerenin önüne gelmiş. Peter Pan hemen vakit kaybetmeden usulca pencereyi açmış ve eve girmiş. Tinkerbell’e dönerek ses yapmaması gerektiğini söylemiş. Tinkerbell, Peter Pan’a ait olan gögeye ulaşmak için çekmeceyi açmış ve Peter Pan gölgesini gizlendiği yerde yakalamış.
Gölgesine bakarak sonunda yakaladım seni diyerek söylenmiş. O kadar fazla uğraşmasına rağmen gölgesini bir türlü bağlayamamış. Wendy ise uyanmış ve olanları hayretle izleyerek Peter Pan’a bakmış. Peter Pan yakalanmanın verdiği heyecan ve korku ile hayıflanmış. Wendy, Peter Pan’a kim olduğunu sormuş ve odalarında ne işinin olduğunu tedirginlikle sormuş.
Peter Pan ise hemen kendisini tanıtmaya başlamış ve gölgesini bağlamaya çalıştığından bahsetmiş. Wendy ise ona yardım edebileceğini söylemiş. Bir iğne ve ipliğe ihtiyacı vardı ve gölgeyi dikebileceğini düşündü. Wendy iğne ve iplikle gölgeyi dikerken, Peter Pan ona hayali ülkeden bahsetti. Peter Pan anlatmaya başladı.
Peter Pan, Wendy’e hayali ülkeden bahsediyor ve kayıp çocukların orada yaşadığından, kendisinin ise kayıp çocukların lideri olduğundan bahsediyordu. Her çocuğun kayıp olma hikayesi farklıydı. Bu hikayeleri şaşkınlıkla dinleyen Wendy, Peter Pan ile arkadaş oldu. Tinkerbell bu arkadaşları oldukça kıskanmış.
Wendy ise Peter Pan’in bahsettiği ülkeyi çok merak etmiş ve kardeşleriyle oraya gidebilmesinin mümkün olup olmadığını sormuş. Peter Pan ise gelmek isteyip istemediğini sormuş. Peter Pan’a göre kardeşlerine orada göz kulak olarak masallar anlatabileceğinden bahsetmiş. Bu sırada Wendy gölgeyi dikmişti ve gölgesinin artık kaçamayacağını söyledi. John ve Michael hala uyuyordu ve Wendy onları uyandırmaya gitmiş.
Bu sırada Peter Pan, Wendy’e bu yardımı için teşekkür etmiş ve cevizden bir kolye hediye etmiş. Wendy bu sırada uyandırdığı John ve Michale’i Peter Pan ile tanıştırmış. John ve Michael, Peter Pan’i gördüklerine çok sevinmişler. Üç kardeşte Peter Pan ile yolculuk yapmak için sabırsızlanmışlar. Peter Pan uçmaya hazırlanmış, kardeşler ise uçamayacaklarını söylemiş. Peter Pan inanırlarsa uçabileceklerini söylemiş ve Tinkerbell’den peri tozu istemiş. Tinkerbell önce peri tozu konusunda tereddüt etmiş olsa bile daha sonra peri tozunu serpmiş.
Peri tozu ile hep birlikte uçarak yolculuklarına başlamışlar. Yolculuklarına Londra’da bulunan saat kulesini seyrederek başladılar. Yukarıdan bambaşka gözüküyordu ve kısa süre sonra bulutların üstüne çıkmışlardı. Güneş doğuyor ve bulutların üzerinden dünya üzerindeki en büyük binayı görüyorlardı. Yolcukları bir müddet devam ettikten sonra Peter Pan’in bahsettiği hayali ülkeye ulaşmışlar.
Manzara muhteşemdi, bulutların üzerine oturup bir müddet manzarayı seyrettiler. Peter Pan, denizkızı gölünü gösterdi. Bir yerden duman yükseliyordu ve Wendy bu dumanın ne olduğunu merak etti. Peter Pan ise yerlilere ait bir kamp olduğunu söyledi. Peter Pan, Wendy’e göstererek, kaptan James kanca ve korsanların yaşadığı gemiyi görmemezlikten gelmemesi konusunda uyardı.
Kaptan Kanca Jolly Roger isimli gemide yaşarmış. Peter Pan biraz Kaptan Kanca’dan bahsetmeye başlamış. Kanca’nın; korsanlar arasında yaşamış olan en kötü ve tehlikeli korsan olduğunda n fakat timsahtan korktuğundan bahsetmiş. Wendy nedenini sormuş ve Peter Pan sözlerine devam etmiş.
Kaptan Kanca ile bir gün dövüştüğü esnada kılıcıyla Kanca’nın elini kestiğini, bir timsahın elini ısırdığını ve yemek için hızla yakalamaya çalıştığını anlatmış. Timsah sadece kolundaki saati yutmuş ve timsahın midesinden gelen tik tok sesleri ile Kanca timsahın kendisine yaklaştığını anlarmış. Bu sırada Korsanlar dürbün ile etrafı gözlemlerken Peter Pan ve arkadaşlarını görmüş. Hemen Kaptan Kanca’ya haber verdi.
Kaptan Kanca ise hızla gelerek inanamadı ve eline dürbünü alarak kendisi baktı. Kaptan Kanca hemen güvertede bulunan korsanlarına talimat vererek Peter Pan’i nişan alarak toplarla vurmasını emretmiş. Kaptan Kanca sürekli Peter Pan’i elinden kaçırdığı için oldukça öfkeliymiş ve bu sefer elinden kaçamayacağını düşünmüş. Olaydan habersiz olan Peter Pan ve arkadaşları birden kendilerine doğru gelen bir top gördüler.
Wendy ve kardeşleri bunun oyun amaçlı kullanılan top olduğunu zannetti ve Peter Pan’a oynamayı teklif ettiler. Peter Pan ise onun bir top değil top mermisi olduğunu söylemiş. Peter Pan hemen arkadaşlarına dağılması gerektiklerini söylemiş ve Tinkerbell’den çocukları güvenli bölgeye götürmesini istemiş. Tinkerbell ise hiç hoşlanmadığı Wendy’den kurtulmak için kötülük düşünmüştü. Wendy’e dönerek kalmasını ve döndüğünü kendisini alacağını söylemiş. Wendy ise Tinkerbell’e güvenerek kardeşlerini teslim etmiş.
John ve Michael’in elinden tutan Tinkerbell onları hemen sahile indirdi. Wendy bu sırada top mermilerinden kaçmaya çalışıyordu. Peter Pan ise Kaptan Kanca’nın yanına gelmişti. Kanca’ya öfkeli bir şekilde bakarak diğer koluna da kanca isteyip istemediğini sordu. Peter Pan kaçarken Kaptan Kanca’ya yakalamasını söyledi ve Kanca silahını çıkararak ateş etmeye başladı. Peter Pan hızlı şekilde mermilerden kaçmayı başardı.
Tinkerbell ise kayıp çocuklardan yardım istedi. Beş kayıp olan çocuk vardı. Bunların ismi Çetin Ceviz, Patron, Sıska, Kıvırcık ve İkizler’di. Tinkerbell çocuklara dönerek Peter Pan’in Wendy isimli bir kuşu öldürmesini istedi yalanını söylemiş. Çocuklar liderleri olan Peter Pan’in verdiği talimat üzerine kuşu vurmak için hedef almışlar. Hepsi birden oklarını Wendy’e doğrultarak Wendy’e doğru fırlatmış.
Wendy ise o sırada kardeşlerini ve arkadaşı Peter Pan’i bulmaya çalışıyordu. Patron, Wendy’i tam göğsünden vurmuş ve Wendy çalıların arasına düşmüş. Kayıp çocuklar hızla vurdukları kuşu görmek için koştu ve Tinkerbell’de onlarla birlikte koşmaya başladı. Peter Pan bu sırada Kanca ile kılıç dövüşüne başladılar.
O sırada tik tok şeklinde bir saat sesi geldi ve Kanca’nın dikkati dağıldı. Timsah oldukça açtı ve Kaptan Kanca’yı yemek istiyordu. Kaptan Kanca o kadar korkmuştu ki hemen gemiye koşmaya başlamıştı. Wendy ise yerde yatarken kayıp çocuklar onun ne kadar güzel olduğundan bahsediyordu ve Tinkerbell’e dönerek neden öldürmesi gerektiğini söylediği konusunda sorular soruyorlardı. Peter Pan, John ve Michael’in yanına gelerek Wendy’e oku kimin fırlattığını sordu. Tinkerbell hızla ağaca doğru uçtu.
Kayıp çocuklar ise Wendy’i öldürmeyi, Tinkerbell’in Peter Pan’dan aldığı talimatı söylemesiyle yaptıklarını söylemişler. Peter Pan, Tinkerbell’e oldukça öfkelenerek bir daha görmek istemediğini söylemiş. Wendy’nin uyanması için gözlerini açmasını isteyen Peter Pan, Wendy’nin göğsüne saplanan oku çıkartmış ve kan olmadığını görmüş. Bu nasıl olur diye düşünürken, Wendy’e hediye ettiği ceviz kolyeye saplandığını fark etmiş. Wendy olayın şokuyla bayılmış ve yavaşça gözlerini açmış. Peter Pan’e her yerde onu aradığını söylenmeye başlamış. Peter Pan’dan bir masal anlatmasını istemiş. Peter Pan masalını anlatmaya başlamış.
Günün yorgunluğunun ardından dinlenmişler ve ertesi gün denizkızı gölünü ziyarete gitmişler. Denizkızları çok güzellerdi ve Peter Pan onların arkadaşıydı. O sırada çocuklardan biri bağırmaya başladı. Korsanların olduğunu görünce hemen gizlenmelerini söyledi. Peter Pan ve Wendy korsanlar tarafından bağlanan yerlilerin prensesi Lily’i fark ettiler.
Korsanlar Lily’i bir kayanın üzerine bırakmışlar ve bunu gören Peter Pan hemen korsanların yanına giderek Korsan Kanca’nın sesini taklit etmiş. Korsanlara prensesi bir kayanın üzerine bırakmalarını emretmiş ve korsanlar prensesi bırakmış. Lily hemen yerli kampına geri dönmüş. Kaptan Kanca ise olanları çok sonra öğrenmiş ve korsanlarını kandırdığı için çok öfkelenmiş. Kaptan Kanca artık Peter Pan’a bir ders vermek istiyormuş.
Peter Pan, Wendy ve kardeşlerinin eve dönmek istemelerine üzülmüş. Çocuklar artık masal anlatacak bir arkadaşları olmadığı için üzgün olsa da ailelerini ve evlerini de özlemişler. Ertesi sabah eve dönmek için yola çıkan Wendy ve kardeşleri, yakında gizlenen korsanları fark etmemiş ve onların tuzağına düşmüşler.
Kaptan Kanca; Wendy ve kardeşlerini bağlamış. Peter Pan gitmelerine üzüldüğü için onları yolcu bile etmemişti. Tinkerbell onları ağaçtan gördü, Peter Pan’a hemen giderek ona olanları anlattı. Çocukları timsaha yemek yapma planında olan kötü kalpli korsan, timsahın bu şekilde peşini bırakacağına inanıyordu. Peter Pan o sırada Kaptan Kanca’yı buldu ve kılıçları çektiler. Kaptan Kanca dengesini kaybetti ve denize düştü.
Timsah ise onu bir lokmada yuttu. Çocuklar Peter Pan’a hayran kaldılar ve masallardaki kadar cesur olduğunu herkese anlatacaklarını söylediler. Birlikte Londra’ya gittiler, anne ve babası çocuklarına kavuşunca çok sevindiler. Kayıp çocuklarla birlikte yaşamak isteyen çocuklar birlikte yaşamaları için anne ve babasından izin aldılar.
Anne ve babası bu duruma izin verdi fakat Peter Pan’a tekrar kalmak isteyip istemediğini sordular. Peter Pan ise asla büyümeyeceğini ve hayali ülkesinde yaşamaya devam edeceğini söylemiş. Peter Pan ve Tinkerbell hayali ülkeye doğru yol alırken, Wendy ve çocuklara el sallamış ve kendisini unutmamalarını söylemiş.