Uzak ülkelerin birinde, bir kulübede yaşayan çok yoksul bir karı koca yaşıyormuş. Yoksallarmış ama hiç de yoksulluklarından şikayetçi değillermiş, onları üzüldüğü tek şey bir çocukları olmamasıymış. Bir çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Bunun için hekimlere gitmişler, büyücülere gitmişler.. Bir büyücü onlara yetiştirmeleri için sihirli bir tohum vermiş. Tohumu ekip büyümesini beklemelerini söylemiş. Eve gelip tohumu hemen saksıya ekmişler ve beklemeye başlamışlar. Günler geçmiş tohum açmaya başladığında bir gün tomurcuğun ortasında sevimli, minicik parmak büyüklüğünde bir erkek çocuğu oturduğunu görmüşler. Parmak çocuğu ellerine alıp şaşkınlıkla ona bakmışlar.
Kadın kocasına:
-” Bu çocuğun boyu biraz ufak değilmi? ” diye sormuş.
Kocası:
-” Haklısın biraz ufak ama olsun bunca sene sonra bir çocuğumuz oldu baksana çok sevimli, onun adını parmak çocuk koyalım.” demiş. Akşam olduğunda parmak çocuğa ceviz kabuğundan bir yatak hazırlamışlar üzerine yorgan olarak da bir yaprak kopartıp sermişler. Parmak çocuğu yatağına yatırıp uyumasını beklemişler, uyuduktan sonra odadan çıkıp kapıyı kapatmışlar. Parmak çocuk uyuyunca açık duran pencereden iki çift göz parmak çocuğu seyrediyormuş. Bu iki çift göz dere kenarındaki çirkin kurbağaya aitmiş. Kurbağa parmak kızı görünce:
-” Şu yatan küçük çocuğa bak tam da madende çalıştırılacak bir köleye benziyo.” demiş.
Kurbağa yatağı ile birlikte küçük çocuğu sırtına alıp göle götürmüş. Sabah olduğunda parmak çocuk yattığı odada olmadığını anlamış.
-“Annem ve babam nerede ? ” diye ağlamaya başlamış. Yanında duran kendisine gülen kurbağa dikkatini çekmiş. Bu kurbağa parmak çocuğu kaçıran kurbağaymış. Kurbağa parmak çocuğa:
-” Artık benimsin, menim madenimde çalışacaksın sakın kaçabileceğini düşünme, seni hiçbir yere bırakmayacağım.” demiş. Parmak çocuk:
-” Lütfen beni bırak annem ve babamın yanına gitmeliyim beni çok merak etmişlerdir.” demiş, ama kurbağa hiç oralı olmamış. Olanları uzaktan gören kırmızı balık parmak çocuğun haline acıyıp ona yardımcı olmaya karar vermiş. Hemen yanına giderek parmak çocuğun üzerinde olduğu yaprağı çekmeye başlamış. Parmak çocuk kendisini kurbağadan kurtaran kırmızı balığa teşekkür etmiş.
Kırmızı balık yalnızlıktan sıkıldığı için Parmak çocuğa istersen benimle birlikte burada yaşayabilirsin bir ömür boyu mutlu oluruz.” demiş. Parmak çocuk kırmızı balığın teklifini reddetmiş.”Annem babam beni özlemiştir onların üzülmesini ve ağlamasını istemiyorum bu nedenle hemen evime gitsem iyi olur”demiş.
Bu sırada parmak çocuğun annesi ve babası her gün ağlıyor ve parmak çocuğun nereye kaybolduğunu düşünüyorlarmış. Parmak çocuk anne ve babasının üzüldüğünü düşünüp onların yanına gitmiş. Annesi ve babası parmak çocuğu karşılarında görünce çok sevinmişler. Parmak çocuk onlara başından geçen olayları anlatmış. Parmak çocuk ve ailesi bir ömür boyu mutlu yaşamışlar.