Bir zamanlar ailesiyle birlikte kasabadaki şirin evlerinde güzel bir yaşam sürmekte olan Lina isminde çok tatlı bir kız çocuğu varmış.
Lina annesiyle her çarşıya çıktığında, hoşuna giden bir şey gördüğü anda hemen “Annecim bana bunu alır mısın?” dermiş.
Lina’nın her beğendiği şeyi isteme huyunu bilen anne ise her defasında gülümseyerek “Hayır.” Diye cevap verirmiş.
Bir sabah çarşıya çıkmak için hazırlanan annesini gören Lina, “Anneciğim, çarşıya mı çıkıyorsun?”
“Evet kızım.”
“Bende gelebilir miyim?”
“Yine her şeyi istemeyeceksen tabiki gelebilirsin.”
Lina hemen hazırlanarak annesiyle birlikte çarsıya doğru gitmiş. Çarşıdaki giyimcinin önünden geçerken Lina gördüğü kırmızı şapkayı çok beğenmişti. “Annecim bakar mısın? Şu kırmızı şapka çok güzel onu bana alır mısın?”
Anne “Her gördüğün şeyi istememen için seninle anlaşmıştık değil mi?”
“Ama anne çok güzel bir şapka.”
“Hadi kızım çok zamanımız yok gidelim.” Demiş anne.
Bir süre sonra takı satan bir işyerinin önünden geçerlerken, iş yerindeki güzel takıları gören Lina hemen takıcı dükkânının önünde durarak vitrindeki takılara bakmış. “Annecim baksana ne güzel takılar var.”
“Evet, kızım gerçekten güzeller.”
“Kendimize birkaç tane alalım mı?”
“Hayır kızım! Evde bir sürü takımız var. Haydi, eczaneye gitmemiz lazım.” Diyerek yürümeye devam etmişler.
Eczaneye vardıklarında listeyi eczacıya veren kadın, siparişlerin hazırlanmasını beklerken, Lina’nın gözü büyük bir mor kavanoz’a takılmış. Işıl ışıl parlayan Mor kavanozdan gözlerini alamayan Lina “Annecim, bana şu mor kavanozu alır mısın?”
“Ne yapacaksın kızım.”
“Çiçek koyarım.”
“Evde bir sürü Vazo var kızım.”
Eczacı siparişleri hazırladıktan sonra, Anne “Haydi kızım gidiyoruz.” Demiş.
Dışarı çıktıklarında “Anne ben o ışıl ışıl parlayan Mor Kavanozu çok sevdim. Ne olur onu bana al.”
“Hayır kızım.” Demiş.
Çok az bir yol gitmişlerdi ki, Lina’nın ceketi bir demir parçasına takılıp yırtılmış. “Annecim ceketim yırtıldı. Ben bu ceketimi çok seviyordum.”
“Çok yırtılmamış kızım evde dikeriz.”
“Hayır, anne ben dikilmiş ceket giymem.“
“Tamam, hadi giyimciye giderek sana bir ceket alalım.” Demiş.
Giyimciye giderek, ceketlere bakmışlar. Anne “Hangi ceketi daha çok sevdin kızım.”
“Anne hem ceket hemde o Mor kavanozu bana alır mısın?” demiş.
Kızının bu isteme huyundan vazgeçmeyeceğini anlayan anne “İkisini alacak param yok, kızım. İstersen Mor Kavanoz’u, istersen de ceket alalım, karar senin. Ama hangisini alırsan, diğerini bir ay geçmeyene kadar istemeyeceksin. Kararı sana bırakıyorum.”
Lina düşünmeye başlamış. Cekete ihtiyacı vardı. Ama o ışıl ışıl parlayan güzel vazoyu düşününce onu almaya karar verdi.
Lina “Ben kararımı verdim. Ceketi dikerek bir ay daha giyebilirim. Hadi gidip o güzel kavanozu alalım.” Demiş.
“Sen bilirsin kızım.” Diyen anne giyimciden çıkarak tekrardan eczaneye gitmiş. Anne kızım istersen Mor kavanoza bir yakından bak, öyle alalım.”
“Hayır, anne bakmama gerek yok, ben ışıl ışıl parlayan bu kavanozu çok sevdim.”
“Tamam.” Diyen anne eczaneden mor kavanozu satın almış. Lina çok sevinçliydi çok güzel bir mor kavanozu olmuştu. Eve vardıklarında mor kavanozu masaya indiren Lina verdiği karardan gayet memnun kalmıştı.
Biraz dinlendikten sonra bahçeden kopardığı gülleri masanın üzerine koyup, kavanozun kapağını açan Lina, kavanozun içinden çok kötü bir koku geldiğini görünce içindeki sıvıyı boşaltıp, içine su doldurmuş.
Annesini çağıran Lina “Anne baksana içindeki sıvıyı boşaltıp, Mor kavanozu yıkadım. Ama o güzel görüntü ve ışıltı kayboldu.”
“Kızım içindeki mor sıvıyı boşalttığın için kavanozun ışıltısı kaybolmuş.”
“Bu kavanozu geri versek, yerine ceket alsak olur mu?”
“Değerli olan içindeki sıvıydı. Onu da, dökünce eczacı boş kavanozu ne yapsın.” Diye söylemiş.
Lina annesini dinlemediği için çok pişman olmuştu. Ceketini dikmesi için annesine uzatan Lina bir ay boyunca da annesinden bir şey isteyemeyecekti.
Verdiği kararın yanlış olduğunu anlayan Lina, annesinin dediklerini yapmaya başlayınca kızının değiştiğini anlayan anne, ertesi gün giyimciye giderek kızının beğendiği ceketi satın alarak, yatağının başucuna koymuş.
Sabah olunca yeni ceketini gören Lina sevinçle koşarak annesine sarılmış. Lina o günden sonra da her gördüğü şeyi dış görünüşe aldanıp, istememiş…
Bu güzel mor kavanoz Masalı da burada son buldu. Başka Eğitici Masallar ile buluşmak üzere hoşçakalın…
Bu masalın kaynak gösterilmeden yayınlanması çoğaltılması ve paylaşılması yasaktır…