Bir zamanlar çok uzak diyarlarda bir orman varmış. Bu ormanın derinliklerinde yaşlı bir cadı yaşarmış. Bu cadının tüm günü çeşitli bitkiler toplayarak geçermiş.
Cadı, bu bitkileri kullanarak çeşitli iksirler yaparmış. Günlerden bir gün bu cadıya bir adam gelmiş.
Hasta olan eşi için iksir istemiş. Cadı ona küçük bir şişede mavi bir sıvı vermiş. Bu sıvıyı eşine içir demiş. Adam koşarak evine dönmüş ve bu sıvıyı eşine içirmiş.
Ancak eşi daha da hastalanmış. Adam sinirle yeniden cadının yanına gitmiş. Ona neden kötü iksir verdiğini sormuş. Cadı da karıştırdığını bu sefer doğru iksiri vereceğini söylemiş.
Cadı, adama bu sefer kırmızı bir sıvı vermiş. Adam iksiri eşine içirmiş ve eşi daha da kötüleşmiş çünkü cadı kötü kalpliymiş ve kötü bir iksir hazırlamış Adam çaresizce ağlıyormuş çünkü eşi ölmek üzereymiş. Daha sonra camdan bir perinin girdiğini görmüş. Peri minicikmiş bir kelebek kadarmış.
Peri yaklaşıp adamın eşini başından öpmüş. Ve adamın eşi gözlerini açmış. Oysa ki bu peri adamın gözyaşlarını hissetmiş. Nerede üzgün ve iyi kalpli birisi varsa hemen ona yardıma gidiyormuş. Perii’nin iyiliği sayesinde cadının kötü planı suya düşmüş.