Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde dağların ardında bir kasabada anne köpek ve yavrusu birlikte yaşarmış. Kasabada tüm insanlar anne köpeği ve yavrusunu çok severmiş. Çünkü annesi de yavru köpekte çok sevecenmiş.
Bu yavru köpek oyun oynamayı çok seven bir köpekmiş.Yavru köpek, annesi yemek arayana kadar arkadaşlarıyla oyun oynar annesi gelince yemeğini yermiş.
Ama annesinin oyun oynarken hep uyardığı bir konu varmış. Ne zaman kuyuya yaklaşırsa sakın kuyuya yakın oynama diye tembih edermiş.
Yine günlerden bir gün anne köpek kendisi ve yavrusu için yemek aramaya gitmiş. Yine yavrusunu uyararak sakın kuyuya yakın bir yerde oynama demiş. Yavru köpek ise onaylayarak kendi kendine oynamaya başlamış. Birden oynadığı top kuyuya yakın bir yere gitmiş. Topu almaya giderken merakına yenik düşüp kuyuya bakmak istemiş.
Kuyuya baktığında kendisine çok benzeyen bir köpek görmüş. Ona doğru havlamış. Havladığında kuyudaki köpekte ona doğru havlamış. Onunla oynamak hoşuna gitmiş.
Kulağını oynattığında o da oynatıyormuş. Ne yaparsa o da taklit ediyormuş. Başta hoşuna gitse de sonlara doğru sinirini bozmuş. Kuyuya doğru atılarak köpeğe saldırmak istemiş.
O da ne? Kuyu aslında boşmuş. Biraz geç de olsa kuyudaki köpeğin aslında kendisi olduğunu anlamış. Ama artık çok geçmiş. Annesi gelene kadar dayanmaya çalışmış.
Sürekli havlamış. Annesi geldiğinde yavrusunu görememiş. Etrafa göz gezdirdiğinde havlama sesi duymuş. Ona yönelince kuyuda olduğunu anlamış. Hemen aşağı doğru sepet uzatarak onu kurtarmış.
Yavru köpek kurtarıldıktan sonra bir daha yaklaşmaması konusunda söz vermiş. Annesinin sözünden çıktığı için çok üzgünmüş. Yaptığı hatanın farkına varmış ve bir daha kuyuya yaklaşmamış ve bir daha asla annesinin sözünden çıkmamış.