Bir varmış bir yokmuş. Bir grup leylek varmış. Her zaman sürü olarak gezerler, V şeklinde uçarlarmış. Sıcak ülkelerde yaşarlarmış. Soğuğu hiç sevmezlermiş. O ülke senin bu ülke benim gezip dururlarmış. Neredeyse bütün sıcak ülkeleri görmüş bizim leylekler. Her ülkenin her şehrini keşfetmişler.
Farklı farklı insanlar tanımış, çeşit çeşit yiyecekler tatmışlar. Birçok farklı hayvan görmüşler. Yarım yıl Türkiye’de konaklayan leylekler, artık gitmeye karar vermişler. Çünkü yaz bitiyor, kış geliyormuş. Havalar artık soğuyormuş. Göç etmek için yola koyulmuşlar. Ne yapsak, nereye gitsek diye düşünmüşler.
Ortak karar vermişler. Avusturalya’ya uçmuşlar. Yorucu ve uzun bir yolculuk yapmışlar. Arada birkaç gün konaklamışlar. En sonunda Avusturalya’ya ulaşmışlar. Meğerse Avusturalya’ya ilk kez geliyorlarmış. Gezintiye çıkmışlar. Havada süzülerek aşağıyı izlemeye başlamışlar. Bir de ne görsünler? Zıp zıp zıplayan, karnında kesesi olan bir hayvan varmış.
Kesenin içinde yavrusu var. “Bu hayvan da neyin nesi?” diye merak etmişler. Hemen hayvanın yanına inmişler. Hep bir ağızdan selam vermişler. Hayvan bizim leyleklere şaşkın şaşkın bakmış. Leyleklerden biri:
-Merhaba kardeş. Senin adın ne?
Hayvan cevaplamış:
-Ben bir kanguruyum. Zıp zıp zıplarım. Karnımdaki kesemle, her yeri dolaşırım.
Leylekler hayretler içinde kalmışlar. Kanguruya veda etmiş, gezintiye devam etmişler. Bir ağaç görmüşler. Ağacın üstünde bir hayvan. Ağaca sarılmış öylece duruyor. “Bu hayvan nedir?” diye merak etmiş bizim leylekler. Hemen hayvanın yanına inmişler. Hep bir ağızdan selam vermişler. İçlerinden biri:
-Merhaba kardeş, senin adın nedir?
Hayvan cevaplamış:
-Benim adım Koala. Ağaçlarda yaşarım, uyumayı severim.
Demiş. Leylekler şaşkın şaşkın birbirlerine bakmışlar. Koalaya veda ederek, gezintiye devam etmişler. Bu sefer Leyleklerin dikkatini bir ağaç türü çekmiş. Her yerde bu ağaçtan olduğunu görmüşler. “Bu ağaç neyin nesi?” diye merakla bakınmışlar. Ağacın yanına inmişler. Hep bir ağızdan selam vermişler. İçlerinden bir leylek:
-Merhaba ağaç kardeş, senin adın nedir?
Ağaç cevaplamış:
-Benim adım Akasya. Bol bulunur benden burada.
Demiş. Leylekler heyecanla birbirlerine bakmışlar. Buna da çok şaşırmışlar. Akasya’ya veda ederek gezinmeye koyulmuşlar. En sonunda yorulmuşlar. Dinlenmek için bir yer bulmuşlar. Bugün gördükleri hayvanlar ve ağaç hakkında konuşmuşlar. Yarın yeni keşifler yapmak için sözleşmişler. Sonra hep birlikte, güzelce uyumuşlar.